İçeriğe geç

Sosyal etkinliklerin amacı nedir ?

Sosyal Etkinliklerin Amacı Nedir?

Sosyal etkinlikler… Hepimiz bir şekilde katılmışızdır. Kimisi “vay be, çok güzel geçti” der, kimisi “yine mi buradayız?” diye iç geçirir. Peki, gerçekten sosyal etkinliklerin amacı ne? Birileri birbirini tanısın, birileri sosyalleşsin, birileri sadece eğlensin diye mi? Yoksa tamamen egoları okşamak, statü sahibi olmak ve “ben buradayım” demek için mi düzenleniyorlar? Aklıma gelen ilk soru şu: “Sosyal etkinlik, gerçekten insanlar arasında bir bağ kuruyor mu, yoksa sadece birbirimizi daha da yabancılaştırıyor muyuz?” Belki de bu soruyu her etkinlikte kendimize sormamız gerekiyor.

Sosyal Etkinliklerin Güçlü Yönleri

Evet, sosyal etkinliklerin de bir amacı var, inkar edemem. Öncelikle insanları bir araya getirme gücüne sahipler. Gerçekten de insanlar bir etkinlikte bir araya geldiklerinde, farklı geçmişlerden gelen insanlar birbirini tanıma fırsatı buluyor. Fikir alışverişi yapılıyor, yeni arkadaşlıklar kuruluyor, bazen iş fırsatları doğuyor. Bütün bunlar kulağa güzel geliyor, değil mi? İnsanlar, aynı çatı altında bulunduklarında, aslında o kadar da farklı olmadıklarını fark ediyorlar. Sadece yüzeydeki maskeler kalkıyor, ve belki de bir sohbet, bir kahve içimi, onları birbirine daha yakın kılıyor.

Örneğin, geçtiğimiz yaz İzmir’de katıldığım bir müzik festivalinde, birbirinden tamamen farklı hayatlara sahip insanlarla tanıştım. Geriye dönüp baktığımda, o etkinlik sayesinde hayatımda yeni bir bakış açısı kazandım. Çünkü herkes farklı bir dünyadan geliyordu, ama müzik, birleştirici bir güçtü. Düşünsene, hipster bir DJ setinde, bir yandan konser izlerken, bir yandan bambaşka bir sektörde çalışan insanlarla tanıştım. Bu tip sosyal etkinlikler, hayatın monotonluğundan kurtulmak için harika fırsatlar sunuyor. Ama burada önemli olan bir şey var: etkinliklerin samimi olması.

Sosyal Etkinliklerin Zayıf Yönleri

Sosyal etkinlikler her zaman “çalışan” bir sistem gibi gözükmüyor. Özel davetler, gösterişli partiler, ya da sadece “herkesin olduğu yerde ben de olmalıyım” etkinlikleri, genellikle yüzeysel ve boş bir etkileşim yaratıyor. Burada sosyal etkinliklerin çokça göz ardı edilen bir yönü var: insanların aslında birbirlerine daha yakınlaşmak yerine birbirlerinden daha uzaklaştığı bir alan yaratması. Katılmak zorunda hissedilen etkinlikler, aslında gerçek bağlar kurmak yerine egoları şişiriyor, insanlar birbirlerine “bak ben ne kadar popülerim” diyerek aslında gerçek bir bağ kurmak yerine gösteri yapıyorlar. Sonuçta, “katıldım” derken, aslında ne kazandığınızı sorgulamalısınız.

Bir etkinlikte her şeyin sadece “görüntü”ye dayalı olması da rahatsız edici. Örneğin, bir arkadaşımın doğum günü partisine gittiğimde, herkesin telefonlarıyla sürekli fotoğraf çekip sosyal medyada paylaştığını gördüm. Beni bir garip hissettirdi. Hani, “Ya, bir dakika, biz burada arkadaşız, bir ilişki kurmaya çalışıyoruz, neden hep bu kadar gösterişsel oluyor?” diyorsun. Sosyal medya sayesinde, aslında insan ilişkileri de bir parça suni hale geldi. Etkinlikler bazen gerçek anlamda içsel bir bağ kurmaktan daha çok dışarıya karşı gösteri yapmak gibi oluyor. Bu da bence sosyal etkinliklerin en büyük zayıflığı.

Sosyal Etkinliklerde Gerçekten İhtiyacımız Olan Şey Nedir?

Sosyal etkinliklerin nihai amacı, gerçekten de insanlar arasında samimi ve derin bağlantılar kurmak olmalı. Ama bu, sadece “davetlisin” diye bir etkinliğe katılmakla olacak bir şey değil. Gerçek bağlar kurabilmek için öncelikle bir niyet ve samimiyet gerekiyor. Katıldığın her etkinlikte insanlarla sadece tanışmak ve fotoğraf çektirmek değil, onları gerçekten tanımaya çalışmalısın. Hangi amaca hizmet ettiği önemli: İnsanları sadece sosyal medya takipçilerin yapmak mı istiyorsun, yoksa gerçek bir arkadaşlık, işbirliği ya da ortak bir amaç mı? Bunu sorarak adım atmalısın.

Bu Yolla Gerçekten Sosyal Olabilir Miyiz?

Birçok kişi sosyal etkinliklerin sosyalleşme adına çok önemli olduğunu savunur. Ama işin gerçeği, bu etkinliklerin çoğu, samimiyetin, derinliğin ve gerçekliğin eksik olduğu yerler haline gelmiş durumda. Bir etkinlikte herkesin ‘görünür’ olmak için çaba harcadığı bir ortamda, insanlar, samimi bağlantılar kurmak yerine, sadece birbirlerinin sosyal statülerine bakmaya başlıyorlar. Bu da bizi düşünmeye itiyor: Gerçekten sosyal etkinliklerin amacı ne? Gerçek bir bağ mı kurmak istiyoruz, yoksa sadece göz önünde olmanın getirdiği tatmini mi arıyoruz? Benim görüşüm, bir etkinliğe katıldığında kendini gerçek anlamda bir parçası gibi hissettiğin bir yer bulmalısın. Yoksa sadece zaman kaybından öteye gitmez.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort bonus veren siteler
Sitemap
ilbet girişbets10