Kanun Teklifi Nereye Verilir? Geleceğin Hukuk Sahnesine Bir Bakış Bu yazı, yasama sürecini bugünden geleceğe taşıyan bir vizyon egzersizidir. Gelin bugün biraz farklı bir pencere açalım. “Kanun teklifi nereye verilir?” sorusu kulağa ilk başta sıradan bir hukuk bilgisi gibi gelebilir. Ama işin içinde geleceğe dair öngörüler, teknolojik dönüşümler ve toplumsal etkiler olunca konu sıradanlıktan çıkıp vizyoner bir tartışmaya dönüşür. Şimdi birlikte bu klasik sorunun cevabını hem bugünün gerçekliği hem de yarının hayaliyle keşfedelim. Bugünün Cevabı: Kanun Teklifi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne Verilir Önce temel bilgiyi netleştirelim: Türkiye’de bir kanun teklifi, milletvekilleri tarafından hazırlanır ve doğrudan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM)…
Yorum BırakKategori: Makaleler
[](https://www.odatv.com/guncel/ulastirma-bakani-yildirimsiyaset-karismazsa-turkiye-kazanacaktir-43710?utm_source=chatgpt.com) 1999 yılında Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma Bakanı, Hasan Basri Aktan idi. 11 Ocak 1999 – 28 Mayıs 1999 tarihleri arasında görevde bulunan Aktan, dönemin 56. Türkiye Hükûmeti’nde Ulaştırma Bakanı olarak atanmıştır. Bu hükûmet, Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Bülent Ecevit tarafından kurulan ve ANAP ile MHP’nin koalisyon oluşturduğu bir hükümettir. Hasan Basri Aktan, bu hükümetin Ulaştırma Bakanı olarak görev yapmıştır. [1] Daha sonra, 28 Mayıs 1999 tarihinde kurulan 57. Türkiye Hükûmeti’nde ise Ulaştırma Bakanlığı görevini Enis Öksüz üstlenmiştir. Enis Öksüz, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) üyesi olarak bu göreve atanmıştır. [2] Bu dönemde Ulaştırma…
Yorum BırakBir Hikâyeyle Başlayalım… Kamışlo’nun Hikâyesi: Sınırın Sessiz Tarafında Bir Şehir Sabahın ilk ışıkları Kamışlo’nun tozlu sokaklarına düşerken, Leyla eski bir kahvehanenin önünde oturmuş, çayının buharına bakıyordu. Onun karşısında ise Mehmet vardı — sessiz, düşünceli, yüzündeki çizgilerden yılların yükü okunuyordu. İkisi de farklı dünyaların insanıydı ama aynı sorunun etrafında dolanıyorlardı: “Kamışlo hangi ile bağlı?” Bu soru basit görünüyordu, ama onların zihninde bir coğrafya meselesinden çok daha fazlasına dönüşmüştü. Sınırın Ötesindeki Sessizlik Kamışlo, Suriye’nin kuzeydoğusunda, Türkiye sınırına sırtını dayamış bir şehir. Türkiye’nin Mardin iline bağlı Nusaybin ilçesinin hemen karşısında yer alıyor. Bir zamanlar tek bir toprak parçası olan bu iki şehir, şimdi…
Yorum BırakKampüs Hangi Mekanlardan Oluşur? Ezberi Bozalım, Sahici Bir Kampüs Tasavvuru Kuralım Kampüsler, yıllardır “derslik + kütüphane + kantin = üniversite” denklemine sıkıştırılıyor. Oysa bu denklem hem eksik hem de tehlikeli; çünkü öğrenmeyi yaşamdan, öğrenciyi yurttaştan, mekânı fikirden koparıyor. İddialı bir cümleyle başlayayım: Pek çok kampüs, bilgi üretmenin değil, kurumsal vitrinin mimarisine dönüşmüş durumda. Peki gerçekten “Kampüs hangi mekânlardan oluşur?” sorusunu sormaya cesaret ettiğimizde, neleri görünür kılıyoruz ve neleri ısrarla gizliyoruz? Akademik Çekirdek: Derslik, Laboratuvar, Kütüphane… Ve Sıkışmış Pedagoji Evet, çekirdekte derslikler, atölyeler, stüdyolar, laboratuvarlar ve kütüphaneler var. Ama asıl mesele bunların nasıl kurgulandığı. Amfi tipi derslikler hâlâ tek yönlü anlatımı…
Yorum BırakOksijen Tüpü Basıncı Kaç Olmalı? Antropolojik Bir Perspektif Antropolojinin temel amacı, insan toplumlarının çeşitliliğini anlamak ve farklı kültürlerin birbirleriyle nasıl etkileşime girdiğini çözmektir. İnsanlar, yaşamlarını sürdürebilmek için çeşitli araçlar ve teknolojiler geliştirmiştir, ancak bu araçların kültürel anlamları çok daha derinlerde yatmaktadır. Oksijen tüpü basıncı gibi teknik bir konu, ilk bakışta yalnızca bir mühendislik meselesi gibi görünebilir. Ancak, bir antropolog için bu tür teknik detaylar, kültürel semboller, ritüeller ve toplumsal yapılarla ilişkilendirilerek anlam kazanmaktadır. O zaman soralım: Oksijen tüpü basıncı, toplumlar arasında nasıl bir kültürel bağlama sahiptir? Hangi ritüellerde ve sembollerle bağlantılıdır? Oksijen tüpü gibi günlük yaşamda sıkça karşılaşılan bir nesnenin,…
Yorum BırakKıyafet İngilizcesi: Kelimelerin Gücü ve Anlatıların Dönüştürücü Etkisi Kelime, bir anlamı taşımanın çok ötesinde bir güce sahiptir. Onlar, düşünceleri şekillendirir, dünyayı algılayış biçimimizi dönüştürür ve hayal gücümüzü sınırsız bir şekilde özgür bırakır. Edebiyat dünyasında, kelimeler yalnızca bir iletişim aracı değil, aynı zamanda karakterlerin ruhunu, mekânların atmosferini ve temaların derinliğini ortaya çıkaran araçlardır. Kıyafetlerin, bir insanın kimliğini, zamanın ruhunu ve toplumdaki statüsünü ne denli yansıttığı bir gerçektir. Ancak, bu kavramın “Kıyafet İngilizcesi” üzerinden nasıl bir anlam taşıdığı, dilin güç ve evrim ile nasıl biçimlendiğini anlamak için önemli bir noktadır. Kıyafet İngilizcesi: Dilin ve Kültürün Bütünleşmesi İngilizce, küresel bir dil olarak sadece…
Yorum BırakKonya Sanayisi Kaçıncı Sırada? Tarihsel Süreçlerle Şekillenen Bir Dönüşümün Hikayesi Bir tarihçi olarak arşivlerde gezinirken, Konya’nın adını ilk duyduğumda aklıma hep “bozkırın ortasında bir medeniyet durağı” gelirdi. Anadolu Selçuklularına başkentlik yapmış bu şehir, yalnızca kültürel mirasıyla değil, üretim ve emek tarihindeki köklü geçmişiyle de dikkat çeker. Ancak bugünlerde, bir başka soruyla yüzleşiyoruz: Konya sanayisi kaçıncı sırada? Bu sorunun cevabı sadece bir istatistik değil; Türkiye’nin sanayi atlasında bir medeniyetin yeniden doğuş hikayesidir. Tarihsel Arka Plan: Zanaatten Sanayiye Geçiş Osmanlı döneminde Konya, tarımsal üretimiyle öne çıkan bir merkezdi. Şehrin ekonomisi ağırlıklı olarak tahıl, hayvancılık ve el sanatlarına dayanıyordu. Ancak 19. yüzyılın sonlarına…
Yorum Bırakİşitsel Algı Nasıl Geliştirilir? Toplumun Sesine Kulak Vermenin Sosyolojik Bir Yolu Bir Araştırmacının Samimi Girişi: Seslerin Arasında İnsan Bir kenti dolaşırken kulağınıza çalınan her ses —bir çocuğun kahkahası, bir satıcının bağırışı, bir ezan, bir radyo melodisi— aslında toplumun ritmini anlatır. Bir sosyolog için bu sesler yalnızca arka plan değildir; toplumsal ilişkilerin, normların ve kimliklerin yankısıdır. İşitsel algı, bu yankıları fark edebilme ve anlamlandırma becerisidir. Ama bu yeti yalnızca biyolojik bir duyu değildir; aynı zamanda toplumsal bir edinimdir. İnsan, yaşadığı toplumun sesiyle büyür, onunla konuşur, onu içselleştirir. Bu yüzden, “İşitsel algı nasıl geliştirilir?” sorusu sadece bireysel değil, sosyolojik bir sorudur: “Toplumun…
Yorum BırakGöztaşı İlacı Ne Zaman Atılır? Psikolojik Bir Bakışla İçsel Dönüşümün Zamanı Bir psikolog olarak, insanların yalnızca davranışlarını değil, o davranışların ardındaki bilinçaltı dürtüleri, duygusal çatışmaları ve toplumsal yansımaları da anlamaya çalışırım. “Göztaşı ilacı ne zaman atılır?” sorusu, yüzeyde bir uygulama zamanlaması gibi görünse de, aslında insanın iç dünyasında derin anlamlar taşır. Çünkü her eylem, bir kararın, bir algının ve bir duygusal dengenin ürünüdür. Bu yazıda, göztaşı ilacını “ne zaman atmalı?” sorusunu, bilişsel, duygusal ve sosyal psikolojinin perspektiflerinden ele alacağız. Bilişsel Psikoloji: Zamanlamanın Algısı ve Karar Verme Süreci İnsan zihni, bir eylemi gerçekleştirmek için uygun zamanı seçerken karmaşık bir bilişsel değerlendirme…
Yorum BırakMerhaba sevgili futbol tutkunu dostlar — Borçlarla Sarıp Sarmalanmış Bir Galatasaray Hikâyesi Başlasın! Bir sabah kahveni yudumlarken “Galatasaray ne kadar borcu var acaba?” diye düşündüm. Bir yandan “Acaba rakam astronomik çıkar mı?” diye biraz endişelendim, bir yandan da bu borç hikâyesini sizlerle paylaşmak istedim. İşte karşınızda, verilerle yoğrulmuş, insan hikâyeleriyle renklenmiş Galatasaray’ın borç tablosu… birlikte mercek altına alalım. Veriler Konuşuyor: 14 Milyar TL’den 21 Milyar TL’ye Bir Yolculuk 31 Ağustos 2024 tarihine kadar, Galatasaray Kulübü’nün toplam borcu 14 milyar 238 milyon 942 bin 164 TL olarak KAP’a bildirildi. :contentReference[oaicite:0]{index=0} Bu duyuru medya tarafından sıklıkla “dudak uçuklatan rakam” başlığında verildi. :contentReference[oaicite:1]{index=1}…
Yorum Bırak